müzeler

Galeri Summart / Bast Sanat

İstanbul Seyrantepe’deki Summa Plaza’da yer alan Summart’ın kurucusu Ankara çıkışlı büyük bir inşaat firması olan Summa AŞ.  Şirket 1989 yılında Mete Bora tarafından kurulmuş. Bugünkü Yönetim Kurulu Başkanı Selim Bora.

Bora ailesinin sanatla ilişkisi kuvvetli.. Koleksiyonunda Mehmet Güleryüz, Naci Kalmukoğlu, Özdemir Altan, Turan Erol, Selim Turan, Yavuz Tanyeli, Temür Köran, Neşe Erdok, Mustafa Horasan, Mevlut Akyıldız, Nuri Abaç  gibi sanatçıların eserleri var. Genç sanatçıların da yer aldığı 900 yapıtlık koleksiyonun bir bölümü 500 m²’lik Summart Sanat Merkezi’nde yer alıyor.
Summart’ın yöneticisi Hande Aktansoy, bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir girişim olan Summart’ın ulusal ve uluslararası kurumlar, galeriler, müzeler, üniversiteler, sanat vakıfları ve benzer kuruluşlar ile ortak projeler gerçekleştirerek, Türkiye’deki yaratıcı potansiyeli ve sinerjiyi arttırmayı amaçladığını vurguladı:

 

Summart’ın 2004  yılından bu yana, yurt dışında düzenlediği resim sempozyumları, 2014 yılında görsel sanatlar, müzik,  edebiyat, felsefe, sahne ve performans sanatları alanlarında yeni bir buluşma noktasının oluşturulmasında ilk adım oldu. Gelenekselleşen Summart Uluslararası Resim Sempozyumları sürerken, İstanbul’da Summart Sanat Merkezi’nde sadece resim alanında değil, görsel sanatlar, performans sanatları, müzik, tiyatro gibi tüm sanat dallarında, multidisipliner bir formatta yeni ve farklı bir çağdaş sanat merkezi olarak çalışmalar gerçekleştiriliyor. Müzisyenler, koleksiyonerler, sanat danışmanları, küratörler, eleştirmenler, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler ve sanatseverler ile yerli ve yabancı sanatçıları bir araya getirmeyi amaçlayan Summart, en yüksek kalitede müzik dinletileri, sahne performansları, oyunlar ve sergilerle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

 

Nasıl etkinlikler içinde olacaksınız bu yıl?

2015 yılında da çağdaş genç sanatçıların resim sergileri sürecek. Yanı sıra, Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı nedeniyle düzenleyeceğimiz etkinliği, Nisan ayında açılacak Horror in Art sergisini ve  hazırlıklarını sürdürdüğümüz giyilebilir sanat projesini örnek verebiliriz.

 

Summart koleksiyonu hakkında bilgi verebilir misiniz? Halka açık mı? Nasıl izlenebilir?

Koleksiyon özellikle çağdaş genç ve orta kuşak sanatçıların 2000 yılı sonrası resimlerinden oluşuyor. 80 sonrası döneme ait sanatçıların eserleri de yer alıyor.  www.borakoleksiyonu.com adresinden bütün koleksiyon görülebilir.

 

Sergi düzenleme ve eser seçimi için nasıl bir organizasyon yapıyorsunuz?

Görsel sanatlar danışmanlığını Denizhan Özer’in yaptığı Summart Sanat Galerisi Danışma Kurulu sunulan sanatçıların dosyalarını inceliyor, seçilen sanatçıların atölyelerini ziyaret ediyor ve yapılan planlamalarla sergi kuruyoruz. Summart etkinliklerini görsel sanatlar, müzik ve felsefe alanlarında uzmanların danışmanlıklarıyla şekillendirmektedir.

 

Ülkemiz ortamında sanata ilgi çekmek için ne gibi yöntemler önerebilirsiniz?

Summart’ın hareket noktası da kişilerin sanata olan ilgisini arttırmak ve yoğun bir iş gününün sonunda onları sanatla buluşturabilmek.. O nedenle bir sergi sürerken, konser düzenleyerek farklı sanat dallarına ilgisi olan kişileri sanatın diğer bir dalıyla da karşılaştırmaya çalışıyoruz. Multidisipliner bir alan olarak tasarlanan Summart’ta her zaman ilgi çekici bir etkinlik bulmak mümkün. Sanatseverlerin  faydalanabilmesi için dünyanın önde gelen sanat dergilerine ve yerli yayınlarına da aboneyiz.

Ayşe Gülay Hakyemez

lapalma

Lapalma, hedeflediği başarıya, her yıl adım adım ilerleyerek ulaştı. Bu başarı hikayesinin arkasında uykusuz geceler yok. Sadece çok çalışma ve simetriye olan tutku var. Lapalma makine teknolojisine yaptığı yatırımlar sayesinde, hedef kitlesine, yepyeni malzemelerden geniş bir ürün yelpazesi sundu.

Bu ürünler, dünya çapında oteller, mağazalar, müzeler, havaalanları gibi projelerinde kullanıldı ve Lapalma’nın popülerliği her geçen gün daha da arttı. Lapalma’nın tasarım ve estetik harmanı üretilen her ürüne farklı bir karakter kazandırdı. Bu yolda, Lapalma art direktörü olan dünyaca ünlü tasarımcı Francesco Rota, büyük katkısı sağlamıştır. Yeni tasarım merkez Pauda’nın yakınında bulunan Cadoneghe’de bulunan Lapalma, başarısını tutarlı tasarım anlayışına, berrak ve elegan yaklaşımlarına ve her zaman güncel kalan modern çizgilerine borçlu.

dfot

 

 

RÜZGARLI ŞEHİR, CHICAGO…
Chicago, Amerika da en sevdiğim şehirlerin başında gelir.  1871 yılında geçirdiği büyük yangından sonra yeniden inşa edilen şehir, Amerika’nın ilk gökdelenin burada yapılmasıyla da adından söz ettirir. Michigan gölünün kıyısında yer alan ve rüzgarlı şehir olarak anılan Chicago’da her daim sanatla içiçe olmak mümkün. Pek çok büyük parkın yer aldığı şehirde, 320 dönüm bir alana sahip olan Grant Park’ın hikayesi, sıradan bir vatandaşın şehre neler katabileceğinin kanıtı. Chicago’luların 1836 dan beri park olarak kullandıkları bu alan göl kıyısında olmasından dolayı 1847 de Lake Park adını alır. Büyük yangının sonrasında 19. yy sonunda bu alanda büyük binalar yapılmasını içeren bir şehir planı yapılır.

Ancak Aaron Montgomery Ward ismindeki bir Şikago’lu bu alanın 1836 daki gibi açık alan, bir park olarak kalması için mahkemeye başvurur. 20 yıla yakın süren davayı 1911 yılında kazanır. Dava sonucuna göre, bu alanın park olarak kalmasına karar verilir. Bu arada parkın adı 1901 yılında, Grant Park olarak değişmiştir. Parkın içinde yer alan heykeller, havuzlar ve müzelerin uzantısında bir başka büyük park yer alır. Millenium Park da, bir açık alan parkıdır ve Millenium kutlamalarında açılması planlanmıştır. 1998 Ekim ayında yapımına başlanmış, gecikmeler sebebiyle ancak 2004 yılında açılmıştır. 300.000 kişinin katılımıyla 3 gün boyunca açılış seremonisi, konserlerle sürmüştür. Peyzaj tasarımında ödül sahibi olan parkın içinde yer alan Jay Pritzker Pavilion, Cloud Gate, Lurie Garden, Crown Fountain gibi bazıları hayırseverler tarafından bağişlanmış eserlerle ve pekçok aktivite yapılabilecek alanlar bulunmaktadır. Bu park BP yaya köprüsü ile Grant Park’a bağlanır.

150 milyon dolar bütçe ile hesaplanan Millenium Park projesi, 475 milyon dolar bütçe ile sonuçlanmıştır. Bu rakamın yarısına yakını bağışçılardan gelmiştir. Proje çok önemlidir çünkü altında dünyanın en büyük yeşil alan çatısına sahip Millenium İstasyonu yer almaktadır. Park, aslında bir binanın çatısıdır.

Pritzker Pavilion

Millenium Park’ın merkezinde yer alan Jay Pritzker Pavilion, Frank Gehry tarafından tasarlanmış. Her hafta farklı konserlerin ve etkinliklerin yapıldığı, 4000 oturma ve 7000 kişilik açık alan kapasiteli Pritzker, muhteşem bir tasarıma ve ses sistemine sahip.
Crown Fountain

İspanyol sanatçı Jaume Plensa tarafından tasarlanan su havuzu, 15 metre boyunda 2 adet kuleden oluşuyor. Crown ailesi tarafından bağışlanan bütçe ile yapılan, kuleler cam tuğlalardan yapılmış, Led destekli ekran yüzeyinde yayınlanmak üzere Şikago’lu 1000 kişinin yüzünün videosu çekilmiş.  Her 5 dakikada bir değişen ve rastgele seçilen videolardaki yüzlerin, miteolojik heykeller gibi ağız kısmından gelen fıskiye şeklindeki sularla parka, 71 metre uzunluğunda sığ ama ışıl ışıl bir havuz kazandırılmış.

Lurie Garden

1 hektarlık alanda yer alan Lurie Garden, 4.5 metre yüksekliği bulan Şikago’ya özgü yeşil bitkiler ve rengarenk çiçeklerle bezenmiş bir botanik park. İçinden geçen su kanalı, ayaklarınızı serin suya bırakarak dinlendirmeniz için yapılmış.

Cloud Gate

Hint asıllı, İngiliz sanatçı Anish Kapoor tarafından tasarlanan ve halk tarafından 2 eser arasından oylanarak seçilen Cloud Gate, Şikago’lular tarafından Bean olarak da adlandırılmakta. Sıvı civadan esinlenerek yapılan bu fasulye görünümündeki yapı, dünyadaki türünün en büyük heykellerinden biridir. (10metrex20 metre). Paslanmaz çelik plakalardan yapılmış ışıl ışıl parlayan gövdesinde Chicago slüetini görmek ve içindeki arktan geçerek oluşan şekilleri izlemek isteyen yüzlerce ziyaretçiyi hergün kendisine çekmektedir.

BP yaya köprüsü

Paslanmaz çelik plakalardan yapılmış 282 metre uzunluğundaki yılan şeklindeki bu yayaların kullandığı köprü, Columbos yolunun gürültüsünü kesecek şekilde yine Frank Gehry tarafından, Pritzker Pavilion’un uzantısı olarak tasarlanmıştır.

Millenium Anıtı

12 metre yüksekliğindeki Dorik kolonlarla bezenmiş Millenium Anıtı gökdelenlerin arasından geçmişten kopup gelmiş gibi tarihler arasındaki geçişi simgeliyor.

Grant Park

Hikayesini yazımın başında anlattığım 300 dönüm olan Grant Park’ın yapısı geometrik düzeniyle Fransız parklarını anımsatır. Parkın içinde yürüme ve bisiklet yolları, tenis kortları, heykeller, Lincoln anıtı ve devamında Aquarium yer alır. Park, Chicago açık hava film festivali, Grant Park Müzik Festivali ve daha nice festivale ev sahipliği yapar.


Clarence Buckingham Çeşmesi

Michigan Avenue ve Michigan Gölü arasında yer alan bu şehir parkının içinde yer alan Buckingham Çeşmesi Şikago’nun önemli anıtlarından biridir. 1927 yılında Kate Buckhingham tarafından geç doğan erkek kardeşi Clarence onuruna bağış olarak yaptırılmıştır. Büyük çeşmenin tasarımı Paris yakınlarındaki Versailles bahçesinde bulunan ‘Bassin de Latone’ den esinlenerek, Edward H. Bennett tarafından yapılmıştır.

Lincoln Anıtı

 

Amerika’nın 16. devlet başkanı olan Lincoln, Kentucy doğumludur. Ancak Chicago’da yaşamış olması sebebiyle 1926 yılında heykeli Grant Park’a yerleştirilmiştir. Kaide heykel, yarı dairesel bir platformda durmaktadır.

The Spearman

 

Parkın girişinin iki yanında 5 metre yüksekliğinde bronz atlı heykeller 1928 yılında Ivan Mestroviç tarafından Kızılderili savaşçıları anmak için yapılmış. Parkta Agora adı altında paslı demir figürlerden oluşan bir gurup modern heykel de bulunmakta.

Chicago Sanat Enstitüsü

 

Grant Park’ta yapımına izin verilen tek bina 1893 yılında yapılan Chicago Sanat Enstitüsü’dür.
Chicago’ya dair anlatacak çok şey var.  Bu şehre bir gün yolunuz düşerse, mutlaka şehir turlarına katılın derim. Sears Tower’a çıkın, Chicago’yu bir de dünyanın en yüksek gökdelenlerinden birinden görün. Yükseklik korkunuz yoksa, camdan yapılmış balkona çıkarak yüzlerce yükseklikte ayaklarınızın hemen altındaki manzarayı hissedin. Nehir kıyısında yürüyüş yapın, cafelerde soluklanın, nehirde gezinti yapın. Umarım benim aldığım keyfi ve heyecanı sizler de hissedersiniz. Sevgiyle kalın.