Kadıköy

Bağdat Caddesi

BAĞDAT CADDESİ Sadece Kadıköy’de yaşayanların değil, hemen hemen tüm İstanbul’da yaşayan herkesin bildiği tek caddedir Bağdat Caddesi… Bağdat Cadddesi ve civarı bugün İstanbul’ un ve hatta ülkemizin en düzenli yapılaşmaya sahip ve kişi başına düşen ...

dergi_form_nisan

 

Moda Sineması’ndan, Moda Sahnesi’ne

 

Kadıköy’de 40 yıldır varlığını sürdüren Moda Sineması, Kadıköy yakasının en önemli sinema ve kültür merkezlerinden biri olarak İstanbulluların hafızasında yer etmiş bir sanat mekânıydı. 1969 yılında Kafkas Sineması adıyla kurulan sinema salonu 1984 yılından itibaren Moda Sineması olarak yaşamını sürdürmeye başlamış. Kadıköy yakasının kültür ve sanat alanında önemli bir ihtiyacını karşılayan Moda Sineması konserlerden tiyatroya, sanat söyleşilerinden  film festivaline kadar değişik türden etkinliklere ev sahipliği yapmış. Özellikle 80’li ve 90’lı yıllarda İstanbul’daki sanat yaşamının önemli mekânlarından biriyken son yıllarda eski konumunu kaybetmiş ve bakıma muhtaç bir hale gelmiştir.

‘’Moda Sineması’nın kültür ve sanat hayatına katkısının devam etmesini isteyen sinemanın sahibi Yalçın Yeğiner ile buluşmamız böyle bir tarihte gerçekleşti. Onlar, salonun sinema yerine kültür merkezi olarak yaşamına devam etmesini istiyorlardı. Biz de 12 arkadaş, bu dönüştürme ve kültür sanat merkezi olarak işletilme işini üstlenmek üzere yola koyulduk.’’ Moda Sahnesi’nin yaşamına başlaması da bu vesileyle oldu. Tiyatronun ve sinemanın değişik alanlarında çalışmış bu 12 kişi bir araya gelerek Moda Sineması adından da ilham alarak  mekânın ve tiyatronun adı Moda Sahnesi oldu.

15 Ocak’ta başlanılan  inşaat işlerini Ekim 2013’te tamamlayarak Moda Sahnesi’ni sanatseverlerin hizmetine açıldı. Sinema salonu olarak çalışırken var olan dekorasyon, elektrik, oturma alanları, su, klima sistemine dair her şeyi söküp tahliye etmekle başlanıldı  işe. Sonra da kullanacakları biçime göre inşa süreci başladı. Elektrik, su, klima, havalandırma, yangın sistemi, koltuk alt yapıları yeniden yapıldı. Sahne ve tiyatro teknik alt yapısı sıfırdan kuruldu. Kaliteli bir duyum için akustik alt yapıya özel bir önem verildi. Hülasa nitelikli bir kültür sanat mekânı için tüm olanaklar seferber edildi.

Salonlar

Moda Sahnesi değişik boyutta ve işlevde 3 salondan oluşuyor. Büyük Salon, oturarak 233 seyirci, ayakta 600 seyirci alabilen bir kapasiteye sahip. Bu salon tiyatro, konser, dans gibi sanatın değişik alanlarındaki üretimlerine ev sahipliği yapacak. Stüdyo Sahne, 50 seyirci kapasiteli bir deneme sahnesi işlevi görecek. Ayrıca çeşitli atölye çalışmaları, söyleşiler yine burada gerçekleştirilecek. 46 kişilik sinema salonu ise seyircinin bağımsız filmler izleyeceği, birtakım özel sinema etkinliklerine katılacağı bir salon olarak işlev kazanacak.

Moda Sahnesi’nde neler olacak?

Moda Sahnesi’nin ana etkinlik kanallarından biri Moda Sahnesi’nin kendi ürettiği oyunlar olacak. Klasik ya da modern nitelikli oyunlarla seyirciyi buluşturmak ana hedeflerden biridir. Büyük oyunlarının yanı sıra Moda Sahnesi, çocuk izleyiciler için de çocuk tiyatrosu çalışmalarını başlatmıştır. Ayrıca konuk tiyatro ve müzik grupları da Moda Sahnesi yaşantısının önemli bir parçası olacaklar. Çocuklara yönelik müzik-resim atölyelerinden, büyüklere yönelik edebiyat-sinema atölyelerine kadar sanatın çeşitli dallarına ait atölye çalışmaları da Moda Sahnesi’nin sürdürmeyi hedeflediği temel etkinliklerden olacaktır.

Hülasa

Kültür ve sanatın nitelikli ürünlerinin sergilenebileceği mekânların sınırlı sayıda olmasının getirdiği sıkıntıları aşabilmek; tiyatro, müzik, sinema, dans alanında üretimler veren sanatçılara ve sanat eserlerine kendi ürünlerini sergileme olanağı yaratmak;  çeşitli sanat dallarının bir mekânın çatısı altında sergilenerek seyirci-katılımcı kesime sanatlar arası etkileşim olanağı yaratmak; sanat ve kültür alanında teorik bilginin gelişmesine destek vermek; çocuk ve gençlerle çeşitli sanat atölyeleri düzenleyerek onların sanat dallarıyla tanışmalarını sağlamak; yurt dışından gelecek sanatçılarla yerli sanatçıları buluşturup kültürler arası etkileşimleri sağlamak; yurt dışından gelecek sanat eğitmenleri ile sanat öğrencilerini eğitim amacıyla buluşturmak; İstanbul’da düzenlenen tiyatro, müzik, sinema festivallerine mekân ve salon desteği sağlama gayretindeki MODA SAHNESİ, hem yeni bir tiyatronun hem de yeni bir sanat mekânının adresi olarak kültür ve sanat yaşamına Ekim 2013’te katılmıştır.
dergi_form_nisan

dergi_form_nisan

 

MODA DOSYASI

 

iSTANBUL’UN EN ESKiLERiNDEN OLSA DA HEP EN GENCi KALACAK SEMTi MODA                    

Kadıköy’ün, dolayısıyla Moda’nın tarihi İstanbul’un kuruluş tarihinden eskiye dayanır. Moda’nın geçmişi Fenikeliler’e kadar uzanır. Moda, Fenikelilerin Karadeniz kıyılarında kurdukları şehirlere hareket etmeden önce durup, gereksinimlerini tamamladıkları bir merkezmiş başlarda. Osmanlı dönemine gelindiğinde ise Semt, özellikle Avrupa’dan gelen azınlıkların 19’uncu yüzyılın sonlarına doğru yoğun bir şekilde yerleştiği yer olarak tarihe geçmiş.

Örneğin İstanbul’da yaşayan İngilizlerin tamamına yakını burada ikamet ederlermiş. Batılaşma hareketlerinin yoğunlaştığı dönemde Osmanlı ileri gelenleri, Rumlar, bürokratlar, sanatçı ve bilim insanları da bu semte akın etmeye başlamış. Böylece semt, insanlar arasında Moda adıyla anılır olmuş. O dönemden kalma çeşitli mimari eserler, batı kökenli okullar ve kiliseler semtin batılılaşma sürecinin en yakın tanıkları olarak bugün hala ayaktalar.

Tabii her yapı, onlar kadar kararlı direnememiş akıp giden zamana. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 2-3 katlı bahçeli evlerin yaygın olduğu Moda’da, 1960 yıllardan itibaren bitişik düzenin hüküm sürdüğü 5-6 katlı binaların yanyana sıralandığı ve genellikle ön taraflarında değil arka cephelerinde bahçelerin konumlandığı bir mahalle düzeni yaygınlaşmış. Geçirdiği dönüşümlere rağmen Moda bugün de kendine özgü bir orta sınıf ve entelektüel semti olma özelliğini korumaktadır. Çeşitli sanat ve kültür merkezlerine ev sahipliği yapıyor oluşu, Kadıköy’e çok yakın olmasına rağmen kaybetmediği doğal dokusu, şehrimizin sembolleri arasına girebilecek tarihi iskelesi, birbirinden renkli butik mekanları,eşsiz manzarası ile Moda köklü tarihçesine inat asla eskimeyecek bir İstanbul geleneği olmaya devam edecektir diye düşünüyoruz. Siz ne dersiniz?
dergi_form_nisan

dergi_form_nisan

 

Çikolata Dükkanı

Kaç yılında kurulduğunun, köklerinin kimlere ya da nelere dayandığının, hangi ünlü isimlerin alışveriş yaptığının hiç mi hiç öneminin olmadığı bir yer burası…
“Küçük bir dükkanım olsun, içinde çeşit çeşit çikolatalarım olsun, müşterilerimle ilişkim ahbaplık üzerine olsun, bir mahallem olsun ve ben de o mahallenin herkesi tanıyan esnafı olayım.” düşüncesinin bir ürünü Çikolata Dükkanı.
Dükkan sahibi Yılmaz CİHAN, içinde bulunduğu toplumun asgari beklentilerini yerine getirmiş. Lise, Üniversite, Yüksek Lisans ve ardından iyi bir şirketin iyi bir pozisyonunda iş… Ancak bu döngü içinde yer almak hiçbir zaman CİHAN’ ın hayali olmamış. Hayallerine kavuşmak için emekli olmayı beklemek yerine; 9:00 akşam 18:00 iş temposunun ve gereğinden stresli plaza hayatının kendisi için uygun olmadığına karar verip, Çikolata Dükkanı’ nı hayata geçirmiş.
Bugün hem Modalı’ lar hem de Moda ziyaretçileri tarafından sık sık ziyaret ediliyor Çikolata Dükkanı. İçinde yaklaşık 50 çeşit çikolata bulunuyor ve her geçen gün yeni çikolata reçeteleri deneniyor. Dükkanda vakit geçirmek isteyen ziyaretçiler için de sıcak çikolata ve taze çekilmiş türk kahvesi servisi yapılıyor.
Klişeleşmiş beklentilere karşı duruşun bir sembolü olmak istiyor Çikolata Dükkanı. Bu yüzden, franchising, bayilik, şubeleşme gibi kavramlar bu iş yerinin lugatında yer almıyor. Modern ticaretin acımasız şartlarına; geleneksel ticaretin dedelerimizden öğrendiğimiz içtenliğiyle karşılık veriyor.
Caferağa Mah. Yeni Fikir Sk. No: 1 Kadıköy / İstanbul

 

dergi_form_nisan

dergi_form_nisan

 

BİZON STUDIO

Sahip oldukları farklı marka ve müşteri deneyimlerini bir araya getirerek, piyasanın görsel ve tasarıma dair ihtiyaçlarına fark yaratıcı çözümler sunmayı amaçlıyor. Bunu yanı sıra kişiye ve projeye özel, sanatsal değeri ön planda olan el yapımı işler üretiyor. Yaratıcı, yenilikçi, akademik başarılarıyla ön plana çıkmış kollektif bir oluşum Bizon Studio.
Bizon 2011 in ilk çeyreğinde farklı “Güzel Sanatlar” disiplinlerini bir araya getirerek “Kadıköy-Moda” da doğdu. Sanatçılarının “Seramik, Heykel, Modern Takı” uzmanlıkları sayesinde giderek büyüdü. Bizon, farklı malzeme arayışları, bu arayışlardan çıkan özel ürün tasarımlarının yanı sıra, Fotoğraf, Grafik, Animasyon, İllustrasyon gibi dijital sanat dallarında da hizmet vererek doğadaki yaşamına devam etmektedir.
Bizon, bilinçsiz avlanmaya rağmen çizgi ve samimiyetine güvenerek doğadaki neslini sürdürmek için yeni dostlar ve projelerle birlikte bu listeyi giderek uzatma çabası içerisinde, “Merhaba” diyor..

Modern Takı Tasarımı ve Heykel – Seçil ABDİŞLER
M.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü mezunu sanatçımız Seçil ABDİŞLER, hazırlamış olduğu koleksiyonlarını kendi elleriyle modellemekte ve sizlerin beğenilerine sunmaktadır. Sanatçımızın şu an sergilemekte olan koleksiyon parçalarını Bizonstudio-Moda’da ve diğer birçok özel butik mağazadan takip edebilirsiniz. Anıt heykel, büst, soyut heykel, ödül heykelciği ve tüm modern – klasik çizgideki çalışmalarımız kurumsal firmalara, özel projelere tasarım ve çözümler üreterek devam etmektedir.

Seramik – Murat Gökçe YILMAZ
Dumlupınar Üniversitesi Seramik Tasarım mezunu sanatçımız Murat Gökçe YILMAZ mimari uygulamalar, modüler seramik, ürün tasarım alanlarında çalışmalarına devam etmektedir. Bizonstudio Moda’da bulunan atölyemizde yapılan tüm çalışma ve tasarım örneklerini inceleyebilir, kendinizin ve firmanız için özel proje ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda fikirlerimizi alabilirsiniz.

Enstelasyon
Kendi malzeme disiplinlerinden biraz uzaklaşıp farklı malzemeler farklı denizler keşfetmek, eğlenmek adına yapılan çalışmaların tümüne denir.
dergi_form_nisan

dergi_form_nisan
Barış Manço Evi

Barış Manço Evi şu an sanatı ve sanatçıya verilen değeri simgeleyen bir müze niteliği taşıyor. 2 Ocak 1943 yılında doğan Barış Manço bestelediği ve söylediği bütün şarkılarla, yatığı televizyon programıyla ve yaşam tarzıyla adının hakkını vererek “barış”ın bayrağını hayatı boyunca taşıdı. Anadolu Rock türünün kurucularından biri olan sanatçı, aynı zamanda dünyaca bilinen bir gezgindi. Barış Manço bu çok yönlü ve insani kişilik yapısı sayesinde sanat hayatı boyunca üç yüzün üzerinde farklı ödül aldı.

Barış Manço Evi, 1 Şubat 1999 tarihinin ilk saatlerinde ünlü sanatçının hayata gözlerini yumduğu yerdir aynı zamanda. Son albümü piyasaya çıkmadan vefat eden Barış Manço’nun vasiyetlerinden bir tanesi, yaşadığı evin müzeye çevrilmesiydi. Bu vasiyetin geçekleşmesi için uğraşan ailesi Kadıköy Belediyesi ve Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün çabalarıyla, 81300 Moda adresindeki köşk 9 Haziran 2010 tarihinde müze olarak halka açtı. Barış Manço Evi 19. yüzyıldan kalma bir köşktür. Köşk yapıldığı döneme göre dikkat çekici bir tarz sergiler. Evin bulunduğu semt olan Moda o dönem, Sultan Abdülmecit tarafından Vitol Ailesi’ne hediye ettiği için bölgedeki bir çok yapı gibi alışılandan daha farklı bir görünümdedir. Günümüze geldiğimizde ise bu dönemlerden geriye kalan azınlık az sayıdaki eserden biridir ne yazık ki.

Barış Manço Evi ‘ne girdiğiniz anda ilk karşılaştığınız bir Venüs heykeli oluyor. Köşkün giriş katında salon, yemek odası ve kıyafet odası bulunuyor.  Salonda Barış Manço’nun Avusturya’dan aldığı piyanosu ve dolaştığı ülkelerden aldığı en sevdiği eşyalar bulunuyor. Kıyafet odası ise köşkün en dikkat çekici odalarından bir tanesidir. Burada dünyaca ünlü Devlet Sanatçısının kostümleri sergileniyor. Saçlarından kestiği bir tutam da bu odada yer alıyor.

Barış Manço Evin birinci katında yatak odası ve misafir odası bulunmaktadır. Bu odaların duvarlarında sanatçının kıyafetleri sergileniyor bugün. Yine bu odalarda eşiyle beraber aldığı antikalar bulunmaktadır. Manço’nun yüzükleri ve kemerleri kendilerine ait olan yatak odasında ayrı bir vitrinin içinde bulunuyor. Köşkün ikinci katı ev kullanılırken tamamen çocuklara ayrılmış. Banyonun yanındaki odada sanatçının yaptığı tabloları, grafikleri ve mezuniyet belgesini görebilirsiniz. Diğer odanın ise şimdiki adı  Adam Olacak Çocuk odası olarak biliniyor. Burada bulunan ekranda o dönemin çocuklarının hala dilinden düşüremediği program; Adam Olacak Çocuk yayımlanıyor.

Barış Manço Evi’nin girişinin altında bir kat daha var. Şövalye Odası ve Yönetim odası bu en aşağıda bulunan alanda konumlanmış Araştırma yapmak isteyenler için bu katta sanatçının hayatını anlatan bir arşiv bulunmaktadır. Bu odalar haricinde köşkte Kışlık Bahçe ve Yazlık Bahçe bulunuyor. Yazlık bahçe aynı zamanda ziyaret sırasında soluklanabileceğiniz plak şeklinde masaları ve nota şeklinde sandalyeleri olan bir kafe.

dergi_form_nisan

dergi_form_nisan

 

AYİA TRİADA KİLİSESİ 

Kadıköy Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi, Caferağa Hacı Şükrü Sokak’da yer alır. Yapının mimarları G.Zahariadis ve Belissarios Makropoulos’dur. Etrafı demir parmaklıklı alçak bir duvar ile çevrili olan kilise, kapalı Yunan haçı planlıdır. Orta mekanın üzerini, dört sütun üzerine oturan yüksek kasnaklı bir kubbe örter. Kubbeyi dört yandan yarım kubbe destekler.

Düzgün kesme taştan inşaa edilen kilisenin köşelerinde yuvarlak kemerli çan kuleleri yer alır. Yapının kuzey ve güney cephelerinde görülen pencereler geometrik motiflidir. Girişe sekiz basamakla ulaşılır. Dışa taşkın anıtsal giriş cephesi,  yuvarlak geniş bir kemerin içinde yer alan kapı ve üzerindeki yuvarlak kemerli sütunlarla hareketlendirilmiş; kemerin üzerine de sivri bir alınlık oturtulmuştur. Kilisenin mermer ambonu, templon ve despot tahtı Thombros tarafından yapılmıştır.

Ambon üzerinde dört İncil yazarı tasvir edilmiştir. Despot tahtı güneydoğudaki payenin önünde görülür.  Apsis yarım kubbesinde Meryem Ana betimlenmiştir. Ayia Triada kilisesi, neoBizans ve neoRönesans egemen olduğu bir tasarıma sahiptir.

İç ve dış mekan temelinde ele alındığında yapı, eklektik üsluptadır. Kilise girişinin güneyinde, 3-4. yy.larda yaşamış olan Ayia Ekaterini’ye atfedilen bir ayazma bulunur.
dergi_form_nisan

dfot

 

ETHEM ONUR BİLGİÇ

 

İLLÜSTRATÖR / GRAFİKER

 

1986 yılında İnebolu’da doğdu. Lise öğrenimini Ereğli-Konya Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2007 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım bölümüne girdi.

NTV Tarih, GQ Türkiye, Notos, Sabitfikir, Bant mag, Skylife, Zero İstanbul gibi dergilere kapak ve yazı illüstrasyonları, Radikal Gazetesi için birçok çizim yaptı. Bir dönem İthaki Yayınları’nda sanat yönetmeni olarak çalıştı. Yayınevleri için kitap kapağı ve kitap içi çizimleri ürettti. Türkiye’nin önde gelen birçok reklam ajansıyla çalıştı. Çeşitli festivaller, filmler, tiyatro oyunları ve etkinlikler için afiş, hareketli grafik ve illüstrasyon çalışmaları yaptı.

Yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere çok sayıda karma sergiye katılan sanatçı, Kadıköy-Moda’da bulunan atölyesinde çalışmalarına devam etmekte.

 

  • Takip ettiğiniz siteler?

behance.net, vimeo.com, motionographer.com, geektyrant.com, designspiration.net, bantmag.com

  • Çalışırken olmazsa olmazınız?

Kahve

  • En sevdiğiniz dönem veya akım?

Grapus

  • Favori mekanınız?

Evim

  • Ofisinizde asla neye rastlamayız?

Kitty

  • Nelerden ilham alırsınız?

Kitap, film, dizi ve sokak.

  • Evde olmazsa olmazınız?

Oyuncaklarım

  • Kendinize en çok benzettiğiniz şehir?

İstanbul

  • Tek bir cümle ile kendinizi anlatın desek…

       Karmaşık

  • ‘Motto’nuz…

Yine dene, yine yenil, daha iyi yenil.

 

Meral Uyanık