PAB Mimarlık Senegal’de Kent Pazarları Tasarlıyor!
2015 yılı Genç Mimar Ödülü sahipleri Pınar Gökbayrak, Ali Eray ve Burçin Yıldırım’ın kurucusu olduğu PAB Mimarlık, Senegal için tasarladığı “kent pazarları” ile Afrika’da yaşam alışkanlıklarını değiştirecek bir projeye imza atıyor.
Senegal Hükümeti’nin talebi üzerine hazırlanan “Senegal Kent Pazarları” projesi, ülkenin 13 farklı kentindeki dağınık ticari faaliyetleri daha düzenli, güvenli, hijyenik ve yasal şekilde bir araya getirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli kentlerinde farklı fonksiyonlarda pek çok yapıya ve kentsel tasarım projesine imza atan PAB Mimarlık, Senegal Hükümeti’nin davetiyle ülke kentlerinin farklı ihtiyaçlarına adapte olabilecek esneklikte, modüler bir kent pazarı projesi tasarladı. Başkent Dakar’da ve diğer kentlerde günlük ticaretin çoğunlukla sokaklarda ya da araç yolunun iki yanına sıralanmış tezgahlarda gerçekleşmesi, bu ortamların düzensiz ve satıcı için mal güvenliğinden uzak oluşu, alıcı için ise hijyen koşullarını karşılamaması, ticaretin gayrı resmi olarak sürmesi ve vergilendirme sisteminin işlememesi gibi nedenlerle Senegal Ticaret Bakanlığı’nın girişimiyle gerçekleşmiş.
PAB Mimarlık tarafından tasarlanan proje, Senegal kentlerindeki dağınık durumdaki ticari faaliyetleri kent pazarlarında, daha düzenli ve sürdürülebilir şekilde bir araya getirmeyi hedefliyor. Proje, bakanlığın ilk adımda yangın geçirmiş olan Kaolack Pazarı’nı yeni yerine taşımak, ardından da toplam 13 farklı şehirde, farklı ölçeklerde kent pazarını kullanıma açabilmek planları doğrultusunda ele alınmış. Devletin ve toplumun ekonomik ve sosyal koşulları da göz önünde bulundurularak, ekonomik, yerel iklim ve malzemenin bilincinde, modüler ve esnek bir tasarım ile kent pazarlarının farklı kentlerdeki değişken ihtiyaçlara adapte olabilmesi, PAB Mimarlık’ın tasarımındaki en önemli çıkış noktası olmuş. Birim modülün 5×7 m’lik bir dükkan ünitesinden oluştuğu pazar yerinin, kat sayısı, malzeme seçimi ve bir araya geliş biçimiyle farklı varyasyonları yaratılarak, arazinin ihtiyaçlarına kolayca adapte edilebilmesi sağlanmış. Hızlı ve yerinde kolay imalat için çelik taşıyıcı sistemle uygulanması öngörülen proje, zemine de minimum müdahalede bulunacak şekilde detaylandırılmış. Kaplama malzemesi olarak sık kullanılan tuğla veya kuru duvar sistemi önerilirken, dükkan cepheleri ise farklı ihtiyaçlara göre biçimlenecek şekilde, cam vitrinli, tamamen açılabilir metal veya bambu kepenkli ya da cephede sabit tezgahlı ve yarı açılır kepenkli olmak üzere farklı ürün ve ticaret alışkanlıklarına uyarlanabilir esneklikte tasarlanmış.
Dükkan modülleri, arazinin boyutu, araç yoluyla ilişkisi ve hizmet edeceği nüfus göz önünde bulundurularak yerin spesifik ihtiyaçlarına göre farklı varyasyonlar ve sayılarda bir araya getirilebilirken, temel olarak iki ana düzende gruplanması öngörülmüş: ‘Avlulu düzen’, pazar yerinin ortadaki açık alanda asma-germe sistemli daha esnek tezgahlara veya çeşitli sosyal etkinliklere ev sahipliği yapabilmesi öngörülerek tasarlanırken, ‘sokak düzeni’ karşılıklı dükkanlarıyla daha yoğun alanlar oluşturmaya elverişli olarak kurgulanmış. İklimin de elverişli olması nedeniyle pek çok sosyal faaliyet ve eğlencenin sokaklarda yapıldığı Senegal’deki bu geleneğin kent pazarına da entegre edilmesi önerilmiş ve kent pazarı içinde oluşturulacak açık alanların farklı faaliyetlere ev sahipliği yapması öngörülmüş. Pazar yerleşimlerindeki temel tasarım prensiplerinden biri de içedönük pazar alanları elde ederek, kentleşmenin henüz tamamlanmadığı alanlarda mekanı sınırlandırıp tanımlayabilmek, pazar alanına giriş çıkışları birkaç noktaya indirip geceleri güvenliği kolayca sağlayabilmek olmuş. Modüllerin bir araya gelişi aynı zamanda gölgeli açık alanlar elde edecek ve doğal hava sirkülasyonuna elverecek şekilde, iklim verileri de dikkat alınarak kurgulanmış.Senegal’de yereli ve moderni birlikte yorumlayan PAB Mimarlık, Afrika’daki mimari ve ticari durumu şu şekilde açıklıyor: ‘‘Afrika kıtasında, alt yapı sektörünün yılda 100 milyar dolarlık yatırım gerektirmesi, fakat devlet bütçesinin bu yatırımları gerçekleştirecek kapasitede olmaması nedeniyle, önümüzdeki 5 yıl içinde ağırlıklı olarak yap-işlet-devret modelinin kullanılması öngörülüyor.