Mimariye Kadınca Yaklaşım

mimarhane-mart-2016

Mimariye Kadınca Yaklaşım

Itsuko Hasegawa

1941 yılında Shizuoka, Japonya’da doğan Itsuko Hasegawa 1964 yılında Kanto Gakuin Üniversitesi’nden mezun olarak mimarlık diploması almıştır. 1964 ve 1969 yılları arasında Kiyonori Kikutake’in mimarlık ofisinde çalışmıştır. 1969-1971 yılları arasında Tokyo Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak bulunmuş ardından, 1971-1978 yıllarında Kazuo Shinohara’nın atölyesinde asistan olarak görev almıştır. 1979 yılında kendi mimarlık ofisini kurmuştur. 1986 yılında ise Japon Kültürü Tasarım ödülünü ve Japon Mimarlık Enstitüsü’nün tasarım ödülünü almıştır. 1988 yılında Waseda Üniversitesi, 1989 yılında da Tokyo Teknoloji Estitütüsü’nde görev almıştır. Aynı yıl davet edildiği Shigoma Kentsel Tasarım yarışmasında birincilik ödülünün sahibi olan Hasegawa, 1990 yılında Avon Güzel Sanatlar ödülünü ve davetli katıldığı Tokyo, Sumida Kültür Merkezi yarışmasının birincilik ödülünü almıştır. 1992 yılında Fujisawa’daki Shonandai Kültür Merkezi için BCS ödülünün sahibi olmuştur. 1992 yılında Harvard Üniversitesi Mimarlık Bölümü, 1993 yılında Niigata Üniversitesi ve 1995 yılında da Tokyo Denki Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapmıştır.

İngiliz Mimarlar Kraliyet Enstitüsü’nün Onursal Üyesi olan Hasegawa Japonya’da ve başka ülkelerde bir dizi ödüllü binalar tasarlayarak kendisini uluslararası anlamda sektöre kabul ettirmiştir.

Itsuko Hasegawa, projelerinde, geçmişte yaşadığı kendi çocukluğunu bugünkü yeni malzemeler ile tekrar canlandırmak istediği ile hareket etmiştir. Doğaya insanoğlunun eli ile yapılmış yeni bir doğa eklemek amacıyla, projelerinde teknolojinin de yardımıyla yapay nehirler, binaların çatılarına topraklar yığarak dağlar inşa etmiştir. Röportajlarında asıl amacının “bir zamanlar kelebek yakalamak için koşturduğu toprakları geri almak” olduğunu anlatmaktadır.

 

Teknolojinin hakim olduğu çağımız mimarlığında, nostaljik çizgiler kullanmaksızın tasarımlarında duyguyu ön plana çıkarması Hasegawa’nın en önemli başarılarından biridir. Mimaride geleneksel formlar veya malzemeleri kullanarak çağımızın duygusal bir sonuç yaratmak da pekala olanaklıyken, Hasegawa yeni malzeme ve yeni formlar kullanarak çağımızın duygularını ifade etmektedir. Bu anlamda onun bu tutumu geleceğe ışık tutan yaklaşımlardan biridir.

Eserleri:

  • Cardiff Bay Opera Binası,Japonya 1995
  • Himi Seaside Botanik Bahçesi, Japonya 1995
  • Yamanashi Meyve Müzesi ve Bahçe,Japonya 1995
  • Niigata Şehir Performing Arts Centre; 1993-1998.Japonya
  • Shonandai Kültür Merkezi, 1986-1990
  • Sumida Kültür Fabrika, 1994
  • Namekawa Konut, 1998

 

 

Yamanashi Meyve Müzesi ve Bahçesi, Japonya 1995

Japonya’da Yamanashi’de bir grup çiftçi tarafından kültürel amaçlı oluşturulan Meyve Müzesi yapısının içi müze dışı da bahçe olarak kullanılmaktadır. Müze, parkı dahil 6200 m² alana yapılmıştır. Rüzgar ile taşınan tohumları anımsatan üç cam kubbeden oluşan projede, kubbeler de meyvelerin kabuklarını temsil etmektedir.

 

 

 

Taisei Okulu, Shizuoka

Hasegawa’nın doğduğu şehirde projelendirdiği kız okulu binası, tam da hiçbir bitki örtüsü olmayan bu şehre uygun yalın ve net bir dış dokuya sahiptir. Ünlü mimar, bu projede, yapının çatısında yeşil alan oluşturarak tam da yapmak istediği doğa etkisini projeye katmıştır.  Kabartma cephelerdeki rastgele yerleştirilmiş pencereler bu büyük yapıya farklı bir görünüm katmaktadır.

 

Shonandai Kültür Merkezi, 1986-1990

Tokyo’da yoğun olarak ihtiyaç duyulan birlikte yaşam, dinlenme ve kültür alanı olarak kullanılan bir yerleşke olarak düşünülmüştür. 1986 yılında düzenlenen bir yarışma sonucunda Kabul gören proje Hasegawa’nın projesi olmuştur. Projedeki kabuklar, mermer ve renkli cam yüzeyler; masalsı gümüş renkli, metal ağaçlar iki küre arasında yapay nehir boyunca bir araya getirilmektedir. Yerleşimin an baskın öğeleri olan iki metal küreden büyük olanı bir tiyatroyu barındırmaktadır. Daha küçük olanı bir planetariumdur. Hasegawa’ya göre projenin temel iddiası evrenin sihirli müziğinin duyulabileceği bir peyzaj yaratmak, rasyonalizm karşıtı bir kavramı yapılandırabilmektir.

 

Gülen Yalçınkaya Özelçi