Kurumsal Kimliğin Babası: Peter Behrens
Alman mimar ve endüstri tasarımcısı Peter Behrens 14 Nisan 1868’de Hamburg’da doğmuştur. Kimi diğer çağdaşı mimarlar gibi O da ressam olarak iş hayatına başlamıştır. 1886-1889 yılları arasında Karlsruhe ve Düsseldorf uygulamalı sanatlar okullarında resim ve grafik eğitimi görmüştür. 1890’dan sonra; pek çok çağdaşı gibi; İngiliz Tasarımcı Williams Morris’den etkilenerek, endüstri ürünlerinin biçimlendirilmesinde sanatçıların da görev alması gerektiği düşünmeye başlamış ve önce uygulamalı sanatlara sonra da mimarlığa yönelmiştir. Münih’de ressam ve grafikçi olarak çalıştığı sırada, 1893’te Yeni Sanat (Art Nouveau) akımının bu kentteki kurucuları arasında yer almıştır. 1897’de de el işlerine sanatı sokmayı amaçlayan “Vereinigte Werkstatten” (Birleşmiş İşlikler) adlı sanatçılar birliğinin kurucularından biri olmuştur.
1899’da Hessen Dükü’nün çağrısına uyarak Darmstadt’ta kurulmuş olan Sanatçılar Kolonisi’ne katılmıştır. Kendilerini “Yediler” diye de adlandıran bu sanatçıların amaçlarından biri güzel sanatların çeşitli dalları arasında daha yakın bir ilişki kurulmasını sağlamaktı. Behrens ilk mimari yapıtı olan kendi evini de1901’de bu kentte yapmıştır. 1902-1903 yılları arasında Nürnberg Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nin açtığı kursları yönetmiştir. 1903’te de Düsseldorf Uygulamalı Sanatlar Okulu’nun yöneticiliğine getirilmiştir.
Endüstride bütünleştirici bir görsel kimlik ve kalite standardına ulaşmanın ancak tasarımla sağlanabileceğini kavrayan dönemin ilerici AEG (Allgemeine Elektrizitäts-Gesellschaft) genel müdürünün 1907’de Behrens’i AEG’nin görsel kimliğini gerçekleştirmek üzere göreve çağırması, Peter Behrens’in kariyerinin dönüm noktası olmuştur. Sanat danışmanı olarak başladığı görevinde, endüstri ürünleri tasarımcılığının yanı sıra bu firmanın çeşitli yapılarının tasarlanması da bulunmuştur. Bu durum kendisinin mimari alana ve mimari sorunlara eğilmesine sebep olmuştur. AEG için hazırladığı elektrikli kullanım aletlerinden soba, saat ve çaydanlık gibi endüstriyel tasarımları, süslemeden uzak sade bir yapıda gerçekleştirilmesi nin nedeni güzelliğin işlevini yaratmasına inanmasıydı. 19. yüzyılda ortaya çıkan bu felsefi tavra ‘Die Neue Sachlichkeit’ (yeni nesnelcilik) adı verilmiştir.
Mimari dalda ise, 1909’da tasarladığı cam perde duvarlı türbin fabrikası kompleksi mimarlık tarihinin bir kilometre taşıdır. Behrens klasik sanatları tüm görsel sanatlar ve tasarım için kaynak bulmak üzere incelemiştir.
Behrens’in grafik tasarım konusundaki kurumsal kimlik çalışmaları amblem, logotype, broşür, kataloglar, basın ilanları, afişler, ambalajlar, kırtasiye malzemeleri ve ‘Behrens kursiv yazısı’ gibi tipografik konuları da kapsar. Behrens AEG çalışmasında, ünlü bal peteği biçimini, hazırladığı amblemden, harf karakteri ve mekan düzenlemesine kadar, her türlü tasarımda kullanarak, görsel kimlikte bütünlük sağlamıştır. Bu çalışmalarından dolayı Behrens ilk Kurumsal Kimlik Tasarımcısı olarak da anılmaktadır.
Behrens 1922’de Viyana Akademisi’nin Mimarlık yöneticiliğine getirilmiştir. 1936’da Berlin’deki Prusya Güzel Sanatlar Akademisi’nin Mimarlık Bölümü yöneticiliğine atanmıştır. 27 Şubat 1940’da Berlin’de vefat etmiştir.
Behrens biri endüstri tasarımı diğeri de mimarlık olmak üzere tasarımın iki dalında öncülük etmiş olması nedeni ile büyük önem taşımaktadır. İlk kez onun gibi çok yönlü bir sanatçı-mimarın önde gelen bir endüstri kuruluşunun sanat danışmanlığına getirilmesi endüstri tasarımında da bir dönüm noktası olmuştur.
Behrens’in asıl önemli katkısı mimarlık alanında olmuştur. Yapıtları ile o zaman kadar mimarların uğraş alanı içerisinde sayılmayan üretim yapılarının tasarımı konusunu bu iş koluna katarak yeni bir dönemin öncüsü olmuştur. Yaptığı fabrikalarla bu konudaki ilk özgün eserleri vermiş, kendinden sonraki mimarları etkilemiştir. Yapıtlarında duvara gömülü sütunlar, üçgen çatı alınlıkları gibi geleneksel mimarlığın biçim diline özgü öğeleri kullanmışsa da, yapıtları ayrıntılarındaki yalınlıkla, kimi yerde taşıyıcı strüktürü dışa yansıtan biçimleriyle, çelik taşıyıcıları ve geniş cam alanlarıyla, çağdaş yapı malzemeleri ve yapım yöntemlerinin kullanıldığı, daha önceki tarzların yinelenmesine gerek görülmeden bir anıtsallığa erişen yapılar olabilmişlerdir.
Behrens’i çağdaş mimarlık açısından öne çıkaran, yaşamının ve yapıtlarının incelenmesini ilginç kılan, bunlardan da önemli bir etken daha bulunmaktadır. Bu da, çağının önde gelen tasarım işliklerinden biri olan Berlin’deki bürosunu, genç mimarların çalışma olanağı buldukları bir uğrak yeri durumuna getirmiş olmasıdır. Yüzyılımızın en büyük dört mimarından üçünün bu olanaktan faydalanmış olduğu görülmektedir. Walter Gropius 1907-1910, Ludwig Mies van der rohe 1908-1911, Le Corbusier 1910-1911 yıllarında Behrens’in bürosunda çalışmışlardır.
Behrens yapıtlarıyla, mimarlığa yaklaşımıyla, kendinden sonrakileri etkilemesiyle, 20, yy’ın başında çağdaş mimarlığın gelişimine en önemli katkısı olan mimarlar arasındadır.
Yapıtları:
1901 Behrens Evi – Darmstadt
1906-1907 Krematoryum – Hagen
1908-1909 AEG Türbin Fabrikası –Berlin
1910 Cuno Evi – Hagen
1911-1912 Mannesman Yönetim Yapısı – Düsseldorf
1911-1912 Alman Büyükelçiliği – St. Petersburg
1913-1920 Continental Firması Yönetim Binası – Hannover
1930 Kurt Lewin Evi – Berlin
1931 Zilina Sinagogu – Slovakya
1901 Behrens Evi – Darmstadt
1906-1907 Krematoryum – Hagen
1908-1909 AEG Türbin Fabrikası –Berlin
1910 Cuno Evi – Hagen
1930 Kurt Lewin Evi – Berlin
1931 Zilina Sinagogu – Slovakya
AEG için grafik tasarımlar
AEG için Kettle tasarımı-1909