Hiç aklınıza gelir mi? Her gün elinizin altında, sürekli kullandığınız nesnelerin bir sanat eserine dönüşeceği… ister geri dönüşüm ister sanat diyelim… Adı her ne olursa olsun yaratıcılıkta sınır tanımayan, bu eserleri ortaya koyan insanların deli bir tarafı olduğunu kabul etmek lazım.
Uzaktan bakıldığında malzemenin ne oldu anlaşılmazken yapılan eserlere yakınlaştıkça kullanılan malzeme ve detaylardaki incelik büyük şaşkınlık uyandırıyor.
Bildiğimiz yontu heykellerin aksine bütünden detaya inmek yerine bu eserlerde detaydan bütüne gidiliyor olması sürecin farklı bir hazzını yaşatıyor bize…
Christian Faur’un eserlerinde aynı malzemenin birim tekrarını yaparak, her bir boya kalemini adeta bir piksel gibi düşünmesi ve ortaya çıkan sonuç muhteşem…
Sanatçının, eserlerinde bir fotoğraf algısı yaratırken diğer taraftan ise dijital bir dünyanın görselliğini basit bir malzeme ile yansıtıyor olmasını ters köşe bir duruş olarak da betimleyebiliriz.
Bu çalışmaların bir diğer özelliği ise izleyiciler eserin etrafında hareket ettikçe, portrelerdeki bakış açısının değişiyor olması….
Londralı sanatçı Joe Black minik nesnelerin binlerce ikonik ve tarihsel figürlerini, büyük ölçekli duvar resimlerini oluşturmak için kullanır. Çalışmalarında, küçük oyuncaklar, cıvata, satranç taşları gibi nesneler bir bütün oluşturur.
Andrew Myres ahşap içine uyguladığı binlerce vida ile çarpıcı portreler oluşturur.
Bir başka sanatçımız Scott Gundersen, bildiğimiz mantar tıpasını kullanarak yapmış olduğu portrelerde uzmanlaşmış, son derece özgün çalışmalar ortaya koymuştur. Büyük ölçekli fotoğrafları farklı renk, doku ve büyüklükteki mantarlarla doldurarak nihai sonucu gerçekçi hale getirmek konusunda oldukça başarılı.
Hwang, boncuklar, düğmeler, iğne ve iplik gibi moda endüstrisinin malzemelerini içeren karmaşık ve büyük ölçekli duvar çalışmalarıyla bilinen bir sanatçı. Düğmeleri sadece ilikten geçen bir materyal olmaktan çıkaran sanatçıyı bu görsel zenginlik için tebrik ederiz. Bu gördüğünüz Astro Boy 138.000 adet geri dönüşümlü Tokyo Metro biletleri kullanılarak Tokyo’nun yeni Fukutoshin metro hattının açılışı münasebetiyle gönüllüler tarafından yapılmış
Bu; Choi Jeong-Hwa tarafından oluşturulan büyük bir enstalasyon. Güney Kore’de bulunan bu yapıda sanatçı 1000 adetten fazla eski kapı kullanmış.
Bildiğiniz gibi zarlar genelde şans oyunlarında kullanılır. Ancak zarlara sanatsal bir bakış ile yaklaşan Kim Hyun isimli sanatçı inanılmaz heykeller ortaya çıkartmış. Yaratıcılığı ile zarları birleştirmekle kalmamış, detaylara da bir hayli önem vermiş.
Uzaktan bakıldığında şekerlemelerden oluşan insan heykellerine benzeyen bu eserlerin, zarlardan oluştuğu ancak yakından bakınca anlaşılıyor.
612 adet tost ekmeği ile yapılmış bir eser…İnsanın bir kalıp peynirle yanına gidesi geliyor J
Ve bu sayıda delilik nişanımızı İngiliz sanatçı Joe Black’ e veriyoruz. Sanatçı çalışmasını yaparken deliği sadece forma sıkıştırmamış aynı zamanda farklı hiçbir içerik, metin vs. kullanmadan insanlığın en büyük sorunu olan savaşı da eleştirerek duruşunu ortaya koymuştur. Kendisini kutluyoruz.