Müziğin varoluş amaçlarından belki de en önemlisidir insan oluşumundaki katkısı.Ruhun gıdası olarak tanımlanan müzik, insan ruhuna ulaşabildiği en küçük yaşta en erken zamanda başlıyor beslemeye .
İnsan karakterinin oluşumundaki etkisi , bedensel discipline katkısı ve en önemlisi de yaşama karttığı enerji ile yön verebiliyor olmasından sebep, müziğin her dokunuşu eşsiz oluyor insan ruhunda.
Müziğin çok yönlü etkisi en erken yaşta hatta 0 yaşından bile erken dönemdeki etkileri ispatlanmışken, çocuklarımızın gelişime ne kadar çabuk dahil edebilirsek o kadar çok olumlu etkisini verebiliyoruz.Sadece melodilerin büyüsü değil ritmin matematik varlığı da hepimizin yaşamında farkında olalım olmayalım büyük etkilere sahiptir.
Elbette insanlık tarihinde yaşama dair her keşif bir öncekinden çok daha rahat, konforlu, faydalı yaşamasını sağlıyor .Bu müzikte de böyle.Günümüzde müziğin öğrenilmesi ile ilgili her türlü imkan çok daha gelişmiş durumda olduğundan bir önceki nesillere göre müziğe ulaşmak çok daha çabuk ve çok daha detaylı hale geldi.
Okullar açıldı…Herkesde bir telaş var çocukların akademik eğitimleri ile ilgili .Bunun yanında en az bunun kadar önemli bir başka eğitim kulvarı var.
Müzik eğitimi…
Çocuklarımızın bugünkü şartlarda nasıl bir müzik eğitimine yöneltilmesi gerektiği konusunda çok kararlı ve bilgili olmamız gerekiyor.
Hemen hemen her okulda erken yaşlarda müziğe bir şekilde ulaştırılmaya çalışılan çocuklarımızın, ilgileri, yetenekleri ve imkanlar dahilinde ayırılan zamanla alakalı olarak gelişimi de bu tip detaylara bağlı olmak zorunda kalıyor.Okullardaki Müzik derslerinin yanısıra düzenlenen etüdler, koro çalışmaları ve etkinlikler için seçilen gurupların eğitimleri sayarsak aslında her nesil bir öncekine göre çok daha erken müziğe başlıyor.
Çocuklarımızın yeteneklerinin ne yönde olduğunun az çok ortaya çıkmaya başladığı yaşlar 3-4 yaşlarıdır.Daha iyi resim yapan veya ritimlere daha ilgili çocukları görmeye başlarız bu yaşlarda.Çocuklarda müzik çalışmalarının temeli aslında ritm ve melodi birlikteliği ile başlar.El ayak koordinasyonu ve ritmlere duyarlılık ile başlayan temel eğitimlerin başlama yaşı 3-4 yaşlardır.Çocuk gelişimindeki en büyük etkisi de beyin ve motor becerilerindeki gelişimlerdir.Dikkat odaklamada sorun yaşayan tüm çocukların ritm becerileri tetiklenerek bu yönleri geliştirilebilir.
Müziğin gelişimini ritm ile başlattıktan sonra 5 yaşlarında başlayan bir enstrüman katkısı çok önemlidir.Bireysel enstrüman derslerinin en sağlıklı yaşı olan 5 yaşından itibaren çocuğun müzik ile buluşmasındaki en önemli enstrüman piyanodur.Piyanonun diğer enstrümanlardan farklı olmasının sebebi müziğin en somut hali olmasıdır.Tuşlara bastığında somut olarak sesi görebiliyor olması piyano ile mümkündür.Diğer enstrümanlarda bir notayı duymak için iki el gerekliyken piyanoda bu keyfi hemen tek bir parmak dokunuşu ile yapabilirler.Bu da müzikten alınan keyfin yanısıra başarma duygusunu da hemen yaşatan bir detaydır.Gitar ve Keman dersleri için 6-7 yaşlar beklenmelidir.El kol ve boyun yapıları için detaylı bir uzman görüşü alınmalı ve uygun enstrüman sonrasında seçilmelidir.Özellikle telli enstrümanlarda parmakların bir sure acı veriyor olacağı gerçeğinin çocukları müzik eğitiminden soğutmaması için dikkat edilmesi gereken bir detaydır.
Müzik eğitimindeki en önemli kurallardan biri de sürekliliktir.Her gün veya gün aşırı ama kesinlikle devamlı yapılması gereken bu eğitim ilerleyi ve bunun beraberinde keyfi ve ilgiyi artıracaktır.Bu sebeple çocukların, seçimlerinde, sevdikleri ve sürdürebileceklerine inandıkları enstrümana yönelmeleri çok önemlidir.Burada ailelere düşen sorumluluk zaman zaman farklılıklar ve değişiklikler getirecek olsa da kendi istekleri üzerinden değil çocuklarının isteklerine göre seçimlerini desteklemektir.
Müzik eğitimdeki bu disiplinli eğitim fedakarlığı çocuklara ileride inanılmaz bir beyin fonksiyon gelişimi, motor becerilerinde gelişim ve en önemlisi de analitik gelişim olarak geri dönecektir.Çünkü çocuklarımızın hepsi bu yaşlarda hemen her türlü eğitime yatkın ve hızlı ilerleme becerisine sahiptir.Bu yaşlarda üzerine düşülecek bir eğitim çok çabuk sonuç verecektir.
Müziğin tüm eğitime doğrudan katkısının ispatlandığı Mozart efekti teorisi günümüzde çok büyük destek bulan ve daha anne karnında müziği bebeğe dinleten ebeveynlerin çoğalmasını sağlamış bir teoridir.Mozart henüz 3 yaşındayken , 7 yaşındaki ablasının aldığı müzik derslerine gösterdiği ilgi sebebi ile babasının dikkatini çekmiş ve 4 yaşında piyanıda tekrarladığı melodiler sayesinde 5 yaşında ilk bestesini yapabilmiştir.Yapılan deneylerde Mozart dinleyen deneklerin testleri çok daha başarılı çözdükleri ispatlanmış ve bunun sonucunda anne karnında Müzik dinletme alışkanlığı yaygın hale gelmiştir.
Aileler çocuklarının Müzik yetenekleri konusunda çoğunlukla objektif değillerdir. Gerek genetiklerini gerekse kendilerinin sahip olduğu özellikleri öne sürerek farklı yorumlar yaparlar.Müzik yeteneği ile ilgili genetiğin etkisi üzerine 2008 deki bir araştırmaya göre %50 olarak bulunmuştur.Yani %50 genetik etkisi olan bir yetenekte ciddi bir oran da çalışma gerektirmektedir.
“Kulak sahibi olmak” tanımı müzik seslerinin aynı şekilde mırıldanılabiliyor olması ile alakalı bir tanımlamadır.Duyulan seslerin aynısını çıkartabiliyor olmak ve seslerin farklılıklarını ayırt edebiliyor olmak müzik kulağına sahip olmanın ilk göstergesidir.İkinci bir gösterge ise ritm duygusuna sahip olabilmektir.Duylan bir şarkının ritmin elle veya ayakla doğru tutabiliyor olmak bunun tek göstergesidir.Bu tip özellik keşifleri sayesinde çocuklarımızın, müzikle olacak ilgi düzeylerini kabaca görebiliriz.
Her ne şekilde olursa olsun 6 yaş öncesi çocuklarımızın müziğin bir ucuyla ilgilenmesi beyinlerinde olumlu anlamda kalıcı değişikliklere yol açmakta ve gerek matematik gerek sosyal gerekse motor becerilerinde ek yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlamakta.
Özetle çocuklarınız :
- Yetenekli ve İstekliyseEğer küçük çocuğunuz müziğe yatkın, müzik konusunda yetenekli ya da deha seviyesinde başarılıysa bu durumda çocuğun istek seviyesine bakmak gerekir. Eğer müzik konusunda daha çok öğrenmek ve hatta müzik eğitimi almak konusunda belirgin bir isteği varsa bu durumda müzik profesyonellerinden yardım almayı tercih edebilirsiniz. Çocuğunuza yaşına göre özel ders aldırabilir ya da müzik konusunda eğitim veren bir okula gönderebilirsiniz.
- Yetenekli Fakat KararsızsaEğer küçük çocuğunuz müzik konusunda yetenekliyse ancak eğitim almak konusunda isteğini anlayamıyorsanız, bazen istekli/bazen isteksiz olmak gibi bir kararsızlığı varsa ya da yaşı çok küçükse belki henüz zamanı gelmemiştir. Bu durumda çocuğunuza müzikle ilgili, yaşına uygun oyuncaklar alabilir, evde aktif olarak yaşına uygun kaliteli müzikler dinleyebilir, onunla beraber şarkılar söyleyebilir, ona şarkılar öğretebilir, oyun grubu gibi ortamlarda kendisi gibi müziğe ilgi duyan çocuklarla biraraya getirebilir ve onu yaşına uygun konserlere götürebilirsiniz. Bu şekilde müzik ilgisi gelişebilir ve müzik eğitimi talep etmeye başlayabilir.
- Yetenekli Fakat İsteksizseEğer küçük çocuğunuz yetenekli ancak eğitim almak konusunda isteksizse bu durumda, bana göre, onu zorlamak doğru değildir. Bu durumda çocuğu kendi haline bırakmak ve yaptığı müzik aktivitesinden dilediği şekilde zevk almasına izin vermek en doğrusudur. Erken çocukluk çağları eğitim açısından mükemmel bir fırsat olmasına rağmen, çocuğun mutlu bir çocukluk yaşaması bence herşeyden önemlidir. Psikolojik açıdan mutlu bir çocukluk yaşamış olan bir birey, ileride kendini ifade edeceği bir alanı mutlaka bulacaktır.
Sonuç olarak,
Çocuklara müzik eğitimi vermek konusunda kesin bir yaş vermenin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Bu her çocuğun yeteneğine, istek seviyesine ve ailenin imkanlarına göre değişir. Ancak müzik konusunda belirgin bir yeteneği ve isteği olan çocuklarda yaşına uygun müzik eğitimine çok erken yaşlarda başlanabilir. Yetenekli çocuklar için, çocuk gelişimi açısından tüm algıların açık olduğu 7 yaş öncesi bence en uygun dönemdir. Çocuğun yetenek seviyesinin değerlendirmesini mutlaka müzik konusunda profesyonel bir kişi yapmalıdır. Çocuk müzik eğitimine erken başlatılacaksa, mutlaka ufak çocuklarla çalışmak konusunda deneyimli bir eğitmen ile ve yaşına/seviyesine uygun enstrümanlarla/yöntemlerle başlamalıdır.