dfot

 

Safari Her Yerde

K

ent yaşamının vahşi doğayı andırdığı metropollerde yaşam bazen safari yapıyormuşcasına zorlaşabilir. Bu kaotik ortamda kadınların zorlu yaşamını kolaylaştırmak için tasarlanmış Safari konseptli birbirinden güzel ürünleri sizin için araştırdık. Sezonun öne çıkan desen ve modellerini biraraya getiren koleksiyonumuzda bu sonbahara damgasını vuracak ekose, leopar, kazayağı ve floral desenler öne çıkıyor.

Son trendleri modaseverlerle buluşturan Enmoda’nın Mehtap Elaidi yönetiminde hazırlanan Sonbahar/Kış 2013-14 Koleksiyonu “Sokakta Safari”yi keşfetmeye hazırlanın. Tanıtımını Didem Soydan’ın, moda ve stil danışmanlığını Mert Aslan ve Buse Terim’in yaptığı koleksiyon bu sezon sokakta Safari rüzgarları estirecek!

Devamını Okuyun

dfot

Kasım geldi; evim, planlarım ve ben başbaşayız nihayet;

Bayram bitti, tatiller geçti, sıcak yaz geceleri artık çok geride. Kasım gerçekliğimize geldi sıra; azalan tatil günleri ve hayatsal mecburiyetler artık kapıda. Elimizde ne mi var? Güzel anılar… Gezdiğimiz, gördüğümüz yerlerin belleğimizde oluşturduğu kültürel doyum ve elbette  keyifli bir ev yaşantısıyla tüm bunlar arasında nefes alacağımız mutlu bir yuva. O zaman bu iki noktayı evimizle ilgili kış planlarımızda bir araya getirmenin tam da zamanı. Bunun için çok da gözünüzde büyüttüğünüz kadar büyük bütçeler gerekli mi tekrar bir üzerinden geçelim.

Devamını Okuyun

dfot

 

PERİLİ KÖŞK Özgün mimarisiyle İstanbul kültür mirasının önde gelen örneklerinden, Rumelihisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından biri olan Yusuf Ziya Paşa Köşkü’nün yapımına 1910′lu yıllarda başlandı. Yusuf Ziya Paşa o dönemde Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın Başyaveri olarak görev yapıyordu. Ancak 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın patlaması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da savaşa girmesi nedeniyle inşaatı yapan ustalar askere alınınca çalışmalar tamamlanamadı. Yusuf Ziya Paşa ikinci eşi Nebiye Hanım ve Nebiye Hanımın ilk eşinden olan 3 kızı ile birlikte, vefat ettiği tarih olan 1926 yılına kadar köşkte yaşadı. Paşanın ölümünden sonra aile 1993 yılına kadar köşkte oturdu, birinci katında ise kiracıları yaşadı. Yarım kalan inşaat nedeniyle tamamlanamayan ve boş kalan ikinci ve üçüncü katlar yüzünden bina çevrede “Perili Köşk” diye anılmaya başlandı. Köşk, 1993 yılında Gümüşhaneli bir müteahhite satıldı. Yapının rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleri, 1995- 2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi. Cephenin taş ve tuğla kaplaması restorasyon projesine sadık kalınarak tamamlandı. Tuğlalar, İngiltere’den ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda kaplandı. Uygulama projesine göre binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton, 350 ton demir kullanıldı. Köşkün dış görünüşü korunurken, iç mekanlar modern ve ferah bir iş ortamı sağlayacak şekilde düzenlendi. 10 katlı yapı, bir yanda Karadeniz, diğer yanda ise Marmara Denizi açılımını görüyor. Faaliyetlerini 19 Şubat 2007 yılından itibaren Perili Köşk’te sürdüren Borusan Holding, köşkü 2030 yılı sonuna kadar kiraladı.

Devamını Okuyun

dfot

 

Micosta projesi, İzmir Çeşme yarımadasının en güzel plajlarından biri olan Boyalık plajı üzerindedir. Çeşme yarımadası denizi, iklimi ve termal su kaynaklarıyla öne çıkmaktadır. Bölgede genel olarak otel ve konut yapılaşması vardır.

Emir Uras - 1969 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında Londra Architectural Association(AA)’ da lisans eğitimini bitirdi. 1996 yılında Southern California Institute of Architecture’ta (SCI-ARC) yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Mimarlık hayatını Los Angeles’ ta kurduğu mimarlık ofisini İstanbul’a taşıyarak 1998 yılından bugüne İstanbul’da devam ettirmektedir. 2003 yılında Durmuş Dilekci ile ortak olarak kurdukları “URAS X DİLEKCİ” mimarlık firması altında faaliyetlerine devam etmektedir.

Devamını Okuyun

dfot

 

designmixer baby’ nin danışmanı Bal bebek aramıza hoşgeldin!

Hayatta bazı dönemler vardır ki daha önce yaşanılan hiçbir deneyim veya duygu ile karşılaştırılamaz. Sanki adeta önünüzde yepyeni bir kapı açılmış, yepyeni keşifler için dünya size kendini hazırlamıştır. İşte bende şu an tam da böyle bir dönemden geçiyorum. Daha henüz 10 gün önce sevgili Balı’ ımız dünyaya geldi ve yepyeni bir serüvene adımımızı atmış olduk.

Son 2-3 aydır Bal hanımı rahat hissettirebileceğimiz, konforlu bir ortam sağlamak için hummalı bir şekilde çalışmaya başladık. Tüm hazırlıklarımız sonunda ise bugün kızımızın kendine has bir tarzı oluştuğunu bile söyleyebilirim. Organik yumuşacık kumaşlardan minicik kıyafetleri, rengarenk, huzur dolu bir odası, sevimli oyuncakları derken bizde bu yepyeni insana taptaze hayatında mutlu olabileceği bir ortam sağlamaya çalıştık. Boyları küçük ama ihtiyaçları büyük olan bu miniklerin tahmin edildiğinden fazla alana ihtiyaç duyduklarını ise tüm aşamalarda deneyimledik. Estetik kaygılarımızın peşinden giderken, yaratılacak depolama alanlarının ne kadar önemli olduğunu da unutmadık. Küçük çekmeceler, raflar, askılıklar, kutular hepsinin birbirinden değerli olduğunu kullanım sırasında yaşayarak gördük. Tüm bu fonksiyonelliğin yanında ise stil ve renkler açısından ise yaratıcılık da sınır tanımadık. Kızımızın odasını hazırlarken parlak ve canlı renklerden ve eklektik tarzdan yola çıktık. Tavana desenli duvar kağıdı, uzak doğu stilinde metal kilitli giysi dolabı, renkli mobilyalar tasarladık.

Devamını Okuyun